24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ KOMPOZİSYON YARIŞMASINDAN

Öğrencimizin 2,  lik ödülü aldığı kompozisyon

okulumuz okul gelişim ekibi  olarak Azramıza ve öğretmenlerine teşekkür ederiz. 

Geleceğin Mimarları

  İnsanın dünyaya geldiği andan itibaren öğrenme eğilimi çoktan başlamış hatta devam etmektedir. Bu yeni öğrenme faslında annesi ve babası tutar ellerinden, ta ki o eller, hayatını öğretmeye adamış birinin ellerine teslim edilene kadar.  Sözlüklerde, “Bir bilim dalını, bir sanatı ya da teknik bilgileri öğretmeyi meslek edinmiş, okulda öğrencilere ders veren kimse.” olarak tanımlanır öğretmen. Bizim gözümüzde hangi kelimeler ve sıfatlarda saklı peki?

   Karşımıza çıkan her insan, her olay bize bir şeyler katmak ve öğretmek için hayatımıza gelmiştir. Bazen bir arkadaş, bazen durakta gördüğünüz yaşlı bir adam, sokakta oynayan küçük bir çocuk öğretmendir o anlığına sizlere… Kısa bir süre için konuk olan bir öğretmen, size ufak ya da kocaman bir hayat dersi verir ve yoluna devam eder. Bazen sizde bilinçli veya bilinçsiz bir öğretmensinizdir. İnsanlara bir şeyler katar ve gidersiniz. Hayat böyleyken ve insanlar sürekli birbirinin küçük öğretmenleriyken bazı bireylerde bunu görev edinir kendine. İnsanlar sürekli anlık hayatlara öğretmenlik yaparken, onlar geleceğin temellerini atarak çocukların kalbine dokunur. Onlara özel bir yoldaş ve sırdaş olurlar.

    Kırmızı perdeler zarifçe süzülerek aralanıyor, ışıklar tüm parlaklığıyla üzerimde. Sahne benim… Büyük bir heyecan ve hevesle hünerlerimi sergiliyorum. Sahnenin arkasında suflörüm, bir kahramanmışçasına perdemi şekillendiriyor, hiçbir şeyi kaçırmamamı sağlıyor. İnsanlar ayakta, hepsi beni alkışlıyor. Dönüp suflörüme bakıyorum, teşekkür ederim öğretmenim… Başımda kasketim, elimde çizelgeler. İnşa edilmesi, çizilmesi gereken bir planım var. Mimar geliyor, bütün çizelgemi inceledikten sonra ihtiyacım olan her şeyi düşünerek planımı çiziyor ve bana veriyor. Yaptığım bina şahane, insanlar takdir ediyor. Ben dönüp mimarıma bakıyorum; işte benim öğretmenim. Önümdeki rakibim durmak bilmiyor, yoruldum artık. Kafamı çeviriyorum, antrenörüm inançlı gözlerle bana bakıyor. Pes etmiyorum, zafer benim… Yanıma koşup beni havaya kaldıran antrenörüm değil öğretmenim. Her an her sahnede her ringde, öğretmeninizin izleri hep sizinle…

     Bazen karanlıkta yolumuzu aydınlatan bir ışık, bazen de bir çiçek gibi filizlenip boy atmamız için bizi her gün ilimle sulayan bir bahçıvan... Hayatını öğretmeye adayandır. Sabırla, çabayla, sevgiyle, şefkatle çocukların kalbine dokunan. Ve en önemlisi, geleceğin mimarıdır o; yarının yetişkinlerini yetiştiren… “Öğretmenler; yeni nesli, Cumhuriyetin fedakâr öğretmen ve eğitimcilerini, sizler yetiştireceksiniz ve yeni nesil, sizin eseriniz olacaktır…”

 AZRA EBRAR YALÇIN